Anadolu Misafirperverliği

Misafirperverliğe bak a.q. Şimdi bir de yerel seçim telaşına kapılan gerizekalı siyaset sevicilerin ağzında sakız oldu ya bu kavram. İyice cozuttu tozuttu. Yok anadolunun tarhanası, yok rumelinin kavaı, yok anadolu misafirperverlii yok serverlik, kardeşlik, ıvır ve zıvır...

Ben böle anadolu misafirperverliğini 8'e katlar, katlama yerlerinden üç kez geçer, origamiye çeviririm. Arkadaşımın anlattığı olayı duyunca, yıllar önceki bi anımı bir kez daha hatırlatmak istedim: Efenim malum gençlik ve fakülte yıllarıydı. Metin eloğlu gibi gözüm kime ilişse ben onun yari oluyordum. Öylesine ferahlık dolu yıllardı çünkü anap hükümeti bizi depolitize etmişti. Birgün salak salak ama ferahlık içinde, kırıkkalenin en asortik sokaklarında gezerken bir arkadaşa rastladım:
- olm hiç gelmiyong buralara amua goyiim
- sanki çok sen çok geliyon da. ben de senin amua koyiim
- ha ha ha. Olm baaa bah, senin gonuşman da aynı istanbullu gaypah garılarınki gibin olmuş. Bi gün bizim göye gel de hem uzun uzun gonuşuruh hemü de saaa guzu etli dürüm yidiriim...

Bi kaç gün sonra asortik sokaklardan sıkılınca, atladım peder beyin motorsikletine, dooru bu herifin köyüne gittim. Mevsim yaz, kavurucu sıcaklardan olsa gerek, üzerimde sadece şort ve tişört vardı. Tabi bu şekilde motorsiklet kullanınca, apış aralarıma vuran rüzgar ilginç bir hiss kazandırıyordu bana onu da yeniden tecrübe etmiş oldum. Aslında tamamen turistik bir ziyaretti benimkisi. Ama daha köy yolundan içeri girer girmez, benden bi kaç yaş büyük, kirli sakallı, iri yarı ağır bi abi, beni kesmeye başladı. Motoru köy meydanı gibi bir yerde durdurucak gibi yapmama kalmadı, o ters bakan herif, yumruklarını da sıkmış üstüme doğru gelmeye başladı. Tabi hemen motoru yeniden çalıştırıp, ağır abinin ters istikametinden uzaklaştım ki ağır abinin ağzından şunları işittim, ufak bir kerpiç parçasını bana doğru fırlatırken:
- Gassi.tir la senin anayıng atayın ecdadığın...

Sanırım korku nediri, oracıkta motorun üstündeyken titreyen bacaklarımdan anlamış oldum. Misafirpervelik ise hala bir ütopyadır benim menevişli dünyamda. Anadolunun misafirliği çok daha büyük bi erek olsa gerek diye düşünüyorum. Ya da benim yaşadığım yer anadolu değildi..! Çorumlu bir tanıdığımın anlattığına göre, bir aileyi ziyarete gelen bir adamcağızı feci şekilde döven herif, "yabancı biriydi ve mahallede apartmanlara çok bakıyordu" savunmasını yapmış. Eskiden ben de çok duymuştum bunları: Olm bak, mahallenize sahip çıkın, kimdir, hırlı mı hırsız mı dikkat edin biraz. Tanımadığınız birisini görürseniz azıcık takip edin bakalım naapıyor... gibi. Bu mu lan anadolu misafirperverliği? Anadolunun tarhanası ve istanbulun o.ospuluğu altındaki ajitasyonu ise daha sonra anlatıcam.

Yorumlar

amua goyim senin...hani beni atacaktın motorunun arkasına da antalya yapacaktık..sırf arkanda olmamdan duyduğun gıcıklıktan gittin demi bensiz...
hayır olm öle bişi yok emin ol. Geçen yaz ben arkana binmiştim ya, o zamanlar belin ağrımıştı senin. Öle demiştin. O yüzden bu kez tek gidiim istedim, rahatsız olma diye. :)
bağcılardanmısın bilader .)