Aşk Salı (Amor Of Paradise)

Yaramaz şeylerin arasından kurbağalama çıkarken, gözlerimdeki suyun tuzuna bakarken sakıncalı yüzlerin yanında, adınla sayıklayarak abaküslere birlik durdum hep. Bizim zamanımızda bu abaküsler fasulyeden elde ediliyordu. O zamanlar tüm yemişler organikti mesela. Bi sen bi fasulye diyerek, onlarla söyleştim ama adını bulaştırmadım siyah ceketlilerin kırmızı yakalarına. Bana, dertlerin başından eksik olmaz hiç dediler ve gittiler. Bazı soğuklardan çizilen kadın kollarına bilerek çarptım, kırmızı yakalardan süzülmüş yakutları reddettim ama. Ve son bulduğumda gece; bi siyah elbiseli ve de uzun yırtmaçlı kadının rimmelleri akmış çarşaflarında, gelecek, sadece özlenmekten ibaretmiş gibi kalakaldı ayak tabanlarımda…

Acaba köklerini nereye saklasam, bu tohumlarından elde edilen bahçeler içre salıncakları saçlarının neresine kursam, sarışınlığına mı arkadaşlığının, yürüyüşüne mi kangru bakışlarının, dudaklarında ıslanan kirazlarına mı kelimelerinin…

Ve sonra öyle bi yağışlı, yer yer sağanaklaşan yer yer de telefon seslerinde yerilen ıslak, birazda metoroloji durumlarına metaforları karıştıran cümlelerle garip, olsun ama yine de belli mi olur diyerek bir kalkışmaya yöneldim. Bu yaz arefesinde, bu tüm camilerin yüksek şerefesinde ve en şerefine içilesi yakutların her bir zerresinde, bu son olsun diyerek atıldım, hatrı kalmayan aşk salına. Ya kürek mahkumluğumu rüzgarına kaptırırsam, ya gecelerde alabora olma ihtimalini hesaplarsam güvertesinde aşk salının? Sen yine de güzel şeyleri düşün boşver, böyle perdeli gitarlardan elde edilen seslerle üretilmiş makamların, en şarkımsı notalarından rotalar yaratalım. Olasılık hesabı sadece bana kalsın bırak…Ya bu da karanlık gecelerden imbiklenen süzme yoğurt kıvamındaki gözyaşlarına denk gelirse? Ya bu seferde de seyrüsefere trafik ışıkları karışırsa? Ya sal süsü verilmiş bi gemiyse bu da?

Hep gemisi olucak değil ya bu aşk zamazingosunun. Bu bizimkisi de aşk salı olsun. Salı günlerine denk gelen indirimli alış-veriş merkezlerinde, karşılaşılan her aşk çarpıntısında ulaştığım en erdemli dalgalara karışırken, bu şehirdeki tüm aynaları kırılmasın kadınımın. Bu şehrin en yüksek tepelerinin birinden aşağılara aktıkça sal, sallansın ama alabora olmasın bu aşksal salınım..!

Yorumlar