Bir Kadına Tecavüz Edilecek. Et..!

Sanki bu cennet ülkenin taşı toprağı da laik. Sanki Apollon tapınağı laik mesela da biz bilmiyoruz. Peribacaları çok dindar sanki. Bu ülkenin bütün sahilleri dindar bir denizin dövdüğü kumsallardır. Peribacaları da her gün apollon tapınağına dönerek namaz kılar..! Karadeniz sahiline otoyol yapılması bu ülkenin o büyük laik ormanlarını otoyol yaparak dindarlaştırmıştır. Otoyol dindar, orman laiktir. Hele ki o ormanların içine nükleer tesis yapılırsa laikçilerle dindarlar 'herkesin elindeki kendine' demeye başlar. Artık kim kimin üzerine yağar, orasını laikçilerin atatürkü, dindarların da şeyhleri bilir.

Bir de italyan sanatçı duyarlılığı eklemek lazım. Pippa Bacca' da dahil birileri bu ülkede, 90 km mesafenin dışına tek başına bir bayanın çıkamayacağını bilmeli, öğrenmeli artık. Zaten dini bütün bir kadın olsa tek başına buralarda ne işi var. Öyle değil mi? Kadının sadece öldürmek için öldürüldüğü kanısında değilim. Zaten ölmeden önce tecavüz edilmiş. Adam kadına tecavüz ettikten sonra yine benden başkası buna ellemesin diye öldürmüştür muhtemelen. Yani özünde kıskanç bir adamcağız…



Tek başına bir kız dışarı çıkamadığı için bu güruhları ahlak diye ezberlettiler. Neden çıkamaz ki tek başına? Başına kötü bir şey gelir de ondan. Bakın geldi bile..! Küçücük bir kızın başı neden örtülür? Zira bir erkek görür de Allah muhafaza kızın başına yine bir haller getirir..! Kızın başına bir haller gelmemesi için sürekli kızların başları örtülür bir yerlere gidemez. Sırf kız cinsinin bir yerlere gidemeyeceği bilen erkek cinsi de o kızın başına bi haller getirerek, kız cinsinin neden bir yerlere gidemeyeceğini gösterir. Sarmal paradoks dedikleri bu olsa gerek. Eğer yaşanılan ortama karanfil tohumları yerine zakkum ekilmişse, biten çiçeğe laf edilmesi kozmik ve de eğreti duran bir masa gibi olur. Kız, ev hali içinde kapıya gelen yabancı bir adama kendini göstermez mesela. Ya adam kızı görürse ne olur? Kızın o açık kollarını görürse ne? Hiç, “ne olur” sorusuna cevap aranmamıştır memleketimin güzide insanı. Felsefeyi de başını kuma gömen kukumav kuşlarına benzetmiştir. Yüzyıllardır bu ülkede saçma sapan paradokslarla yaşamayı marifet sanan güruhlar, her şeyi ezbere yaşamayı uygun görüp hiç sorgulamadılar. Kız ve erkek evlatlarından erkeğe farklı kızına farklı öğütler verildi bu ülkede. “Kızım, aman evlendiğin adama kendini ezdirme..” denilirken, erkeğe de “Aman oğlum, kızı hemen ez ki gelinliğini bilsin..” denildi. Bütün bunları ezber yapıp, aklının ve vicdanının zerresini bile kullanmayanlara da "hafız" denildi..!



En ufak soru bile sorulmasından endişe etti yığınlar. Ağladı çocuk, kurudu ırmak ve en nihayetinde sofrada bal bitti..!

Yorumlar