Camdan Bakarken Sele Kapılan Arap Kızı

İstanbul'a herkes bayramın gelmesini bekliyor idi ama sel geldi. Ne kadar arap kızı varsa cam kenarında, hepsi suya kapılıp heder etti bünyelerini.

Son günlerde "selde ölenlerin sorumluları bulunsun" şeklinde garip bir intihar havası kokluyorum. Zaten güzide ülkemizde nerde ne olursa olsun, hemen sorumlular bulunsun diye bir kısa cümleciğin arkasına sığınıyo yığınlar. Sorumlular bulunmuyor orası ayrı ama sorumlular bulununca ne oluyor orası daha da ayrı. Mesela bazı sorumlular cezaevinden kaçabiliyo. Bazı sorumlular ise özellikle cezaevine girip uyuşturucu trafiğinin içine atıyorlar kendilerini. Bazı sorumlular da imralı cezaevine götürülüyo tek başına emeklilik hayatı sürmesi sağlanıyo. Şu halde "sorumlular bulunsun" demek devenin geviş getirmesi kadar doğal bir ideoloji depolama malzemesidir. Devenin getirdiği gevişlerden yiyenlere afiyet olsun.

Bir de işin apaçık bilinen ama bilinmiyormuş gibi yapılan yönü var ki akıllara şenlik. Bu ülkede, fay hattını oluşturan kaya parçalarını için bile kamu davası açacak salaklarla, aynı olay için allahın gazabı diyen dümbükler birlikte yaşıyor.
- Erzincan depreminden sorumlu kaya parçası budur arkadaşlar.
- Asalıııım, keseliiiim.
- Durun hemen öldürmeyelim. Pipisinden bağlayıp halk içinde gezdirelim. Herkes görsün şelepsiz kayayı.
- Allahın takdiridir arkadaşlar. Oruç tutup cumaya gitseydi bu kaya parçası faylanmazdı...

Ben daha tümel bir önerme sunulması taraftarıyım. Bütün felaketler için kamu davası gibi her bir dava, ayrı ayrı açılmalı. Mesela bir su kenarına oturup dinlenen yaralı bir ceylanı, acı içinde inlemesine rağmen afiyetle yiyen akbabaya karşı öfke doluyum. Bütün akbabalara tabiat davası açılmalı. Akbabalar yurtlarından sürülmeli uzaya gönderilmeli vs.vs. Bu olayın bi sorumlusu filan vardır muhakkak. O ceylan neden yaralandı? O ceylanı su başına iten sebepler nelerdi? Akbabaları yaralı ceylanı yiyecek kadar aşşalık yaratıklar olmasını kimler sağladı. Akbabaları "Whiskas" kedi mamasıyla beslemenin yolları araştırılsın.

Son olarak hukuk sisteminin temel paradoksundan bahsetmeliyim. Öyle bir hukuk sistemi ki; sorumlulara karşı bireysel hissi temelden hareket ederek yola çıkılıyor ama iş cezaya gelince bireysel temel yerini beynelmilel kaidelere bırakıyor. Yani yolcular ve sürücü bolu üzerinden ankaraya gitmek için yola çıkıyor ama samsuna ulaşıyor. Üstelik de gemiyle..! Nihayet tüm arap kızlarını kolbastı oynayıp horon tepmeye, nevruzda ateş yakıp üstünden atlamaya, doğum günleri gibi özel günlerde alıp vererek ekonomiye can vermeye davet ediyorum.