Sosyal Ağda: İstanbul Hatırası

Zaman, seyredilesi bi zamazingo mudur yoksa zamanın adı sanı yoktur da şöhret olma yolunda ip üstünde yürüyen şarkıcı mıdır? Aslında zamanı basitçe sayma gereci olarak tanımlarsak zaman, en az 2 kişi olduğunda ve bu 2 kişiden birbirlerine göre durumlarını ölçerek değer kazanır diyebiliriz. Tek kişi için zamanın hiçbir önemi yoktur. Bu parametre yüzünden de sosyalleşir insanlar. Zira zamanın içinde olan başka birine de anlatması lazımdır o geçen zamanı. Ne anlattığının bir önemi yok mudur? Vardır ama bundan kullanıcıya nedir öyle değil mi efendim. 


Klasik ağları ve ağdaları artık dikkate almamak lazım dedikçe nedense pire gibi türüyor bu ağdalar. Neden? Zira insanlar ister istemez sosyalleşecek, bişeyler yiyecek bişeyler içecekler. Zaman da işte böylesi sosyal ağdalarda, kendi kendilerini foseptik çukurlara hapsederek, tek olma hedefi ve gayretiyle ilerletip itiyor kullanıcıları. 


Mesela Antoloji.com diye çok eskiden benim de bulunduğum bir mekana geçen gün yeniden göz attım. Kör olmama ramak vardı zor kaçtım. Abartmıyorum resmi ahır kokuyordu ki ilgili bakanlıktan onay filan da almıştır. Yanlış anlaşılmasın kullanıcıların direkt kendilerinden bahsediyorum. Ahırdalar ve fakat ahırda olma bilincine sahip değiller. Belki de bilinçli bir ahırlaştırılma halidir diye düşünüyorum o da tam oturmuyor. 


İnsankızı bu kadar mı uzaklaşır rasyonellikten, bu kadar mı batar irrasyonelliğe? Valla pes.

Yorumlar