Fenerbahçe Ne Yapacağını Bilmiyor

Bizim takımımız şöyle büyüktür, böyle büyüktür. Nasıl büyüktür? Büyüktür. Peki, büyüklük nedir, küçüklük nedir? Imm, bilmiyorum. Ne yapmak gerekir? Onu da bilmiyorum. Senin bilmen çok da şart değildir, yöneticin biliyor mu? Bilmiyorum, bilmiyor, bilmiyorlar!

Biliyorum diye bir şeyler söylemeye çalışanlar ise klasik tabirle edebiyat, masal anlatıyorlar. Fenerbahçe tarihi, Lefter'ler, Can'lar, hepsi de birer abideler. Marşlar söyleyelim, davullar zurnalar çalalım, meşaleler yakalım. Herkese Fenerbahçe büyüklüğünü anlatalım. İyi anlatın. Masal anlatmak, edebiyat yapmak, şiir söylemek kötü bir şey değildir elbette. 

Fakat sadece masalla, edebiyatla, şiirle koskoca bir futbol kulübü yönetilebilir mi? Hiç bir şey bilmeyen birisi bile sadece deneme yanılma usulü ile devam etse, 3-5 sene içinde hemen hemen çoğu şeyi öğrenir. Yapması gerekenleri hesaplar ve yapardı. Bizimkiler nedense, bizim futbol kulüp yöneticilerinin hemen hepsi, bu kadar basit bir olguyu bile, yaklaşık 100 sene geçmişlerine rağmen hâlâ öğrenemediler. ÖĞ-RE-NE-ME-Dİ-LER! 

Bakın Ali Koç denilen adamın özelliklerini saymama gerek yok. En azından varsayılan özelliklerini... Ancak bakın Ali bey ne yapmış. Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut, Pereira ve Jesus'la direkt sözleşme imzalamış. Haricinde Erwin Koeman, Tahir Karapınar, Emre Belözoğlu , İsmail Kartal, Tahir Karapınar ve Zeki Murat Göle gibi isimlerle geçici de olsa takımın teknik direktörü olarak çalışmış? Olmuş mu? Olmamış. Peki, paralarımız çöp olmuş mu? Olmuş. Anlamak ve öğrenmek için bundan daha fazla örneğe gerek var mı? Meselemiz Ali Koç değil, tüm kulüplerimiz ve tüm kulüp yöneticilerimiz aynı durumda. 100'lerce teknik direktör getir, milyonlarca para harca, sonra da avucunu yala...

1) Ne yapmak istiyorsunuz? Hemen bu yıl şampiyonluk istiyoruz. Hay hay. O zaman ona göre teknik direktör ve ona göre bütçe çıkartırsınız, hemen o sene ya da en geç seneye şampiyon olursunuz. Ancak devrisi sene takımın gelir gider dengesine bakarsanız, 1000 lira harcadıysanız sadece 50 lira kazanmış olduğunuzu görürsünüz. Eğer yapmak istediğiniz "her yıl şampiyonluk" hedefini bu strateji ile yürütürseniz, 30 yıl sonunda kulübünüz 30.000 lira harcamış, sadece 1500 lira kazanmış olarak bulursunuz. Yani bu stratejiyi yürütecek geliriniz yok. O halde stratejinizi değiştirmeniz gerek.

2) Ne yapmak istiyorsunuz? Hemen bu yıl şampiyon olmak gibi bir hedefimiz yok. Bugünden itibaren yapılanma sürecine gireceğiz, gençlerimizi takıma katacağız, ekonomik olarak az harcama yaparak, bol bol çalışarak, daha fazla çalışarak, 5 yıl sonunda hem Türkiye'de hem Avrupa'da futbol kulüpleri arasında ekol olmuş bir ekip yaratacağız. Bunun için bu felsefedeki bir teknik direktör ile çalışacağız. 

Teknik direktörünüzü bu felsefe ile seçer, en az 5 yıl sözleşme imzalar, herkesi kendi işini en iyi yapması konusunda yönlendirir ve gerekli önlemleri alırsanız. Emin olun başarırsınız, emin olun kazanırsınız. Hem 100 lira harcar 10000 lira kazanırsınız, hem şampiyonluklar, kupalar kazanırsınız, hem taraftar, hem itibar hem de mutluluklar kazanırsınız. Bu kadar basit bir şeyi öğrenemiyorsanız, kusura bakmayın sittin sene de geçse bir bok kazanamazsınız.

Yorumlar